ESAS NO : 2013/4916 KARAR NO : 2014/4810 MAHKEMESİ : ANKARA 22. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2009/461-2012/554Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.03.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .E. D. T..n ile temyiz edilen vekili Avukat E. K.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl dava alacak,,birleşen dava ise tenkis isteğine ilişkindir.Davacı asıl davasında;muris babaannesi H. E.'ün 04.10.2009 tarihinde öldüğünü, davalının müşterek murisle birlikte yaşadığını ve murisin tüm malvarlığı üzerinde murisi yönlendirmek suretiyle tasarrufta bulunduğunu, bir kısım taşınmazların murisin sağlığında satılarak bedellerinin harcandığını, davalının muristen aldığı vekaletname ile veya doğrudan murisi ikna ederek muris adına olan malvarlığının satılması sonucu elde edilen bedellerin tahsilini istemiş;birleşen dava da ise, davalı ile müşterek murisleri H. E..'ün Ankara 48. Noterliğinde 14.05.2007 tarihinde 10036 yevmiye no ile düzenlediği vasiyetnameye konu tasarruf ile saklı payına tecavüz edildiğini ileri sürerek tenkis istemiş; davalı ise savunmasında taşınmazları murisin iradesi doğrultusunda verilen vekâletname ile sattığını ve aldığı bedeli murise verdiğini,mirasbırakanın hastalığı,bakımı için bir miktarını harcadıktan sonra kalan bedelin banka hesabına yatırıldığını ve mirasçılara kaldığını savunmuştur.Mahkemece,asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan dellilerden;muris Hatice'nin 04.10.2009 tarihinde öldüğü,geriye mirasçı olarak davalı oğlu Osman ile 16.11.1995 tarihinde ölen oğlu Mehmet'ten olma torunu davacı K.C..'in kaldıkları, mirasbırakanın 14.05.2007 tarihinde düzenleme şeklinde vasiyetname ile tüm taşınmazlarını ve bankadaki paralarının ½ sini davalı oğluna vasiyet ettiği,muris tarafından davalıya verilen vekâletname kullanılmak suretiyle muris adına olan 11 parseldeki 4 adet bağımsız bölümün davalı tarafından 2007 yılının değişik aylarında dava dışı kişilere satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar asıl dava reddedilmiş ise de; yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda murise aitken davalı tarafından vekil sıfatı ile satışı yapılan taşınmazların değerinin 410.000 TL olduğu belirlenmiş, davalı adına olan Ziraat Bankasındaki hesapta en son 167.428.TL'nin olduğu bildirilmiş davalı da satıştan elde ettiği paraların bir bölümünü murisin hastalığı sırasında harcıdığını savunmuştur.Hâl böyle olunca asıl dava bakımından,davalının savunması üzerinde durulması,murise ne kadar harcama yaptığının saptanması,belirlenen satış bedelinden düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden davacının payı oranında davanın kabul edilmesi;bu belirlemeden sonra da birleşen dava yönünden tenkis incelemesi yapılması sonucun göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.