MAHKEMESİ: ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/03/2011NUMARASI: 2009/214-2011/76Taraflar arasında görülen davada;Davacı, eşi İ.A.'a Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2002/869 Esas, 2002/1668 sayılı kararı ile vasi tayin edildiğini, köylerinde taşınmaz alım satımına aracılık eden dava dışı R.S.'ün davalı ile birlikte hareket ederek kısıtlının tanımadığı dava dışı İ. K..'ye satış yetkisi içeren vekalet vermesi sağlanıp, vekil aracılığı ile de kısıtlının 12776 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payının satış suretiyle davalıya temlik ettirildiğini, karşılığından da herhangi bir bedel ödenmediğini, bütün bu olayların vasi olarak kendi bilgisi dışında gerçekleştirildiğini, satıştan 10.06.2009 tarihinde haberdar olduğunu, vasinin bilgi ve izni dışında yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğunu, öte yandan devrin hile, aldatma ve eşinin kısıtlı olduğu bilinerek gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile kısıtlı adına tescile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında taşınmazın el değiştirdiğini, bu nedenle davaya tazminat olarak devam ettiğini bildirerek, bu doğrultuda dava dilekçesini ıslah etmiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, kayıt malikinin vesayet altında olduğunu bilmediğini, kısıtlının aynı şekilde dava dışı birçok taşınmazını da sattığını, bunlar için dava açılmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vesayet makamından ve vasiden izin alınmadan çekişme konusu payın satışının yapılmış olması satışı geçersiz kılıyorsa da buna dayanarak satış bedelinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu, davalının iyiniyetli olduğu, satış bedelinin tahsil edildiğinin bir kısım tanıklarca beyan edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve tescil, ıslah ile tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı İ.'in Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.12.2002 tarih, 2002/869 Esas, 2002/1668 sayılı kararı ile savurganlık, ve kötü yönetim nedenleri ile vesayet altına alındığı ve eşi D.'nun kendisine vasi atandığı, T.M.K.'nın 462/8. maddesi hükmü gereğince vesayet makamından izin alınmak suretiyle, kısıtlı İ.'in yapmış olduğu temlike ilişkin taşınmazın tapu kaydının iptali ile kısıtlı adına tescil isteği ile vasi tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Gerçekten de; çekişme konusu taşınmazdaki 3/20 payın kısıtlı İ. tarafından vesayet altına alındıktan sonra, vesayet makamından izin alınmadan 27.09.2007 tarihinde ara malik H.'a temlik edildiği kayden sabittir.Hemen belirtilmelidir ki; vesayet altına alınan İ.'in, H.'a yapmış olduğu temlikin hukuken geçersiz olduğu, böylesi bir temlikte H.'ın ilk el olması sebebi ile geçersiz işleme dayalı olarak çekişme konusu payı temellük etmiş olması karşısında H.'ın iyiniyetli olup olmamasının neticeye etkili olmadığı açıktır.Bir başka ifadeyle; H.'ın Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı tartışmasızdır.Hal böyle olunca; davalı H. yargılama sırasında taşınmazdaki payını dava dışı kişiye temlik ettiğine ve davacı tarafta davasını tazminata tebdil ettiğine göre, mahkemece tazminat isteğinin değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen ve yasal olmayan gerekçelerle isteğin reddedilmiş olması isabetsizdir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.