Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4809 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3520 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 09/06/2011NUMARASI: 2010/696-2011/433Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 09.06.2011 gün ve 2010/696 esas 2011/433 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 12.10.2012 gün ve 12130-11171 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı N. Ü. vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine; tazminat isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, özetle, "Davacının malik olduğu çekişme konusu 6374 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 125/188 payın, 04.08.2009 tarihinde vekil tayin edilen A. tarafından 24.12.2009 tarihinde vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı N.a satış suretiyle temlik edildiği, başka bir ifade ile davalı N. ile vekilin davacıyı zararlandırma kastı ile el ve işbirliği içerisinde hareket ederek temlik ve temellükü sağladıkları kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Ne var ki, davalı Nuran'ın edindiği 125/188 paydan, 25/188 payı davadan önce ahara sattığı, davacının da bu kişilere yönelik bir davası bulunmadığına göre, satılan paylar yönünden davacının bedele hak kazanacağı gözönüne alınarak davaya konu 12 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan 100/188 payın iptal edilerek davacı adına tesciline; ahara temlik edilen 25/188 payın değerinin tespit edilerek davalılardan tahsiline karar verilmesi " gereğine değinilerek hüküm bozmaya sevk edilmiştir.Davalı N. vekilinin karar düzeltme dilekçesinde numarasını bildirdiği dosya noksanın tamamlanması yolu ile getirtilip incelenmiş, davacının vekil A.aleyhine eldeki davada taleple bağlı kalınarak 15.000 liraya hükmedildiğini ileri sürerek, 25.000 liranın tahsili isteğiyle 2011/911 esas sayılı dava açtığı ve halen derdest olduğu saptanmıştır.Davacının bedel isteği bakımından her iki davanın birleştirilerek görülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdurAnılan bu hususlar, karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davalı N. vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK'nun 440. maddesi uyarınca kabulüyle, Dairenin, 7.02.2012 tarih, 2011/11664 Esas, 2012/870 Karar sayılı ilamındaki bozma sebepleri yanında Yerel Mahkemenin 9.6.2011 tarih 2010/696 esas, 2011/ 433 karar sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerde eklenmek suretiyle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.