ESAS NO : 2013/5165 KARAR NO : 2014/4806MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/10/2012NUMARASI : 2010/437-2012/383Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.03.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden vekili Av. S. A. geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen davalar; elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı; 2378 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın tamamının maliki olduğunu, davalıların dava konusu taşınmazdaki bağımsız bölümleri haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 12 parsel sayılı 243 m2 alanlı arsa vasıflı taşınmazın Bezmi Alem Sultan Vakfı adına kayıtlı olduğu,davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK'nun 297/1-c fıkrasında (1086 s. HUMK'nun 388/3), hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı Kanunun aynı maddesinin 2. fıkrasında ise (1086 s. HUMK'nun 388/son) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.Yine aynı Kanunun 298/2. (1086 s. HUMK'nun 388/son), maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.Somut olayda, Bakırköy 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/39 Esas sayılı birleşen davası yönünden olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.Hâl böyle olunca, Bakırköy 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/39 Esas sayılı dava dosyası yönünden açılan ve birleştirilerek görülen dava nedeniyle olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının diğer temyiz edenden alınmasına, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.