Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4804 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 4245 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 08/05/2008NUMARASI: 2007/230-2008/163Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları Ş. A. adına kayıtlı 7873 ada 12 parsel sayılı taşınmazlarına, duvarla çevirmek suretiyle davalıların el attıklarını ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, imar uygulamasıyla davacılar miras bırakanı adına oluşan tapu kaydının, idari işlemin idari yargı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle yolsuz hale geldiği ve dava konusu taşınmaza tarafların paydaş bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 979 ve 980 sayılı parsellerin civar parsellerle bir arada imar uygulamasına tabi tutulduğu ve yeni oluşan 12 sayılı imar parselinin davacıların miras bırakanına özgülendiği ancak, davalıların miras bırakanının kadastral parsellerin paydaşı olduğu ve taşınmaza inşa ettiği duvar ve diğer muhdesatların davacıya özgülenen çap kaydı kapsamında kaldığı sabit ise de davalıların imar uygulamasının iptaline ilişkin açmış oldukları davanın Adana 2. İdare Mahkemesinin 2007/1300 E. 2008/100 K. sayılı kararı ile sonuçlanarak imar işleminin iptaline karar verildiği ancak, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde, imar işleminin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi halinde davacıların sıfatının etkileneceği açıktır. Bu sebeple anılan idare mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleştiği taktirde kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına yönelik, davalılara dava açmaları konusunda olanak tanınması, ondan sonra neticesine göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildirDavacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle HUMK 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.