MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2007NUMARASI : 2006/248-2007/186Taraflar arasında görülen davada; Davacı,maliki olduğu 22 parsel sayılı taşınmazın 1 nolu bölümüni aralarında düzenlenen muvazaa belgesine göre üçüncü kişilere karşı sözde satış göstermek amacıyla muvazaalı olarak davalıların murisi olan kardeşi N.K.ya temlik ettiğini ileri sürerek,tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetk Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gen görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıya ait 22 parsel sayılı taşınmazın 1 nolu bölümünün 23.7.1998 tarihli akitle davalıların miras bırakanı olan N. K.'ya satış yolu ile temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, yapılan temlikin satış gösterilmiş olmasına rağmen aslında gerçek satış olmadığını, üçüncü kişilere karşı bu yola başvurulduğunu, bu hususun aralarında düzenlenen "Dükkan 1.Muvazaalı Satış Anlaşması" başlıklı tarihsiz belgede açıklandığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı görülmektedir.İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin İnançlı İşlemden (taraf muvazaası) kaynaklandığı açıktır.Hemen belirtilmelidir ki, böyle bir belgenin sıhhati konusunda tereddüt bulunmuyor ise 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ispat için öngördüğü belge niteliği taşıyacağı kuşkusuzdur.Ancak, mahkemece anılan belge üzerinde yeterli bir inceleme yapıldığı ve değerlendirildiği söylenemez.Öyle ise, inanç sözleşmesi olarak ileri sürülen bila tarihli belge ile 26.9.1996 tarih 454 nolu dava dilekçesine eklenen tapu kayıt suretinin arkasına şerh düşülen yazı ve imza örneğinin davalıların murisinin eli mahsulü olup olmadığının Adli Tıp Kurumuna gönderilerek mukayeseli imza örnekleri ile birlikte gerekli incelemenin yaptırılması ondan sonra diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ile yetinilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.