Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne; karşı davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;özellikle kadastral yöntemlere uygun olarak yapılan ölçüm sonucu davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın uzman bilirkişiler aracılığı ile düzenlenen krokide (A) ile gösterilen sarı boyalı bölüme el attığı saptanmak suretiyle, bu bölüme yönelik olarak el atmanın önlenmesine ve yine aynı krokide (B) ile gösterilen taşkın yapı yönünden de savunma yolu ile ileri sürülen temliken tescil koşullarının da gerçekleşmediği gözetilmek suretiyle el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir,reddine. Davalının diğer temyiz itirazına gelince; aynı keşifte uzman bilirkişi aracılığı ile saptanan belirlemeye göre davacının da davalıya ait 241 parsel sayılı taşınmazın krokisinde (C) ile gösterilen bölüme tecavüz ettiği keşfen sabittir.Davalı, karşı davasının harcını yatırmak suretiyle davacının da kendisine ait taşınmaz bölümüne tecavüz etti??ini ileri sürmüş ve bu bölümden el çektirilmesini istemiştir.Mahkemece cevap süresi içerisinde karşı davanın açılmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle bu isteğin reddine ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Oysa harcı yatırılmak suretiyle açılan dava, usulüne uygun olup dava ekonomisi bakımından dilekçenin dosyasından çıkartılarak ayrı bir esasa kaydedilmesi,diğer bir deyiş e davanın tefrik edilerek ayrı bir dava olarak görülmesi gerekirken, anılan usul kuralı göz ardı edilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildı .Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.