MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan ....'nun maliki olduğu 11 parsel sayılı taşınmazdaki 21 ve 22 nolu bağımsız bölümler ile 582 ada 14 parsel sayılı taşınmazı davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mirasbırakanın yapm??ş olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden; mirasbırakana ait mesken niteliğindeki 21 ve 22 nolu bağımsız bölümlerin tamamı ile 582 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 1596/1680 paydan 9/20 payının 26.6.2009 tarihli resmi akit ile muris adına vekâleten oğlu ..arafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, murisin 26.4.2010 tarihinde öldüğü, tarafların ise murisin çocukları olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemce yapılan yargılama sonucunda, mirasbırakanın davalı oğluna yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenerek işin esası bakımından kabul kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, dosya içerisinde yer alan akit tablosuna göre çekişme konusu 582 ada 14 parsel sayılı taşınmazda murisin maliki olduğu 1596/1680 paydan 9/20 oranında davalıya temlik yapılmış olup, dava tarihi itibariyle anılan taşınmazın 1/2 payının davalı adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Bu durumda, davalı adına kayıtlı payın bir kısmının muris ile bir bağlantısının bulunmadığı izlenimi doğmaktadır. Ne var ki; mahkemece davalı adına kayıtlı 1/2 pay üzerinden davacıların miras payı oranında kabul kararı verilmiştir.Hâl böyle olunca; 582 ada 14 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakandan davalıya temlik edilen payın hesaplanıp, belirlenecek o pay üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının anılan hususlara ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedendenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.