MAHKEMESİ : GÖKSUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/09/2005NUMARASI : 2003/392-2005/326Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalılardan Göksun Belediyesi’nce imar uygulamasına tabi tutulduğunu ve 466 ada 3 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edildiğini, ancak yapılan imar uygulamasının usul ve yasalara uygun olarak yapılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile imar uygulamasından önceki haline dönüştürülmesine, eski durumun aynen muhafazasına karar verilmesini istemiştir.Davalılardan S., taşınmazın eski haline iadesini isteğini belirtmiş, dahili davalı Y. T.. iyi niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya karşı beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece, davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, belediyece 3194 Sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar şuyulandırmasının yöntemine uygun biçimde icra edilmediği, işlemlerin şekil ve maksat yönünden yasaya aykırı olduğu iddiasına dayalı olup, iddianın açıklanan içeriği itibariyle mahkemece uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı değil, idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu durumda, yargı yeri farklı olduğundan olayda HUMK’nun 193. maddesinin uygulama yeri yoktur. Zira, HUMK.’nun 193.maddesi adlı yargı yerinde yetkisiz veya görevsiz bir mahkemede açılan dava nedeniyle görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde uygulanacak olan yöntemleri düzenlemektedir. O Halde mahkemenin istek halinde dosyanın Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararı yasal dayanaktan yoksundur.Öte yandan dava, S.Ö., C.B., M.S. T., Ş. T., A.D., Göksun Belediye Başkanlığı aleyhine açılmış, dava dilekçesi bunlardan dava sırasında öldüğü anlaşılan Ş. T. ve mirasçısı K.’a tebliğ edilmemiş, anılan davalı veya mirasçısına savunma olanağı verilmemiştir. Diğer bir deyişle taraf teşkili sağlanmamıştır.Hal böyle olunca davalı Ş. T.mirasçısı K.’a usulüne uygun tebligat yapılması, taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra görev konusunun karara bağlanması gerektiği gibi, kabule göre de, dava reddedilmiş olduğuna göre davacıdan ret harcı alınması, kalan bölümün istek halinde iadesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.