Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4787 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 3256 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/09/2008NUMARASI: 2007/196-2008/195Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı olduğu 568 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın 1. katındaki daireye davalıların haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı N.; taşınmazda paydaş olduğu, diğer davalı S.ise, taşınmazı davalı N.tan kiraladığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; " ... çekişme konusu taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, dava dışı kişilerle birlikte davacı ve davalı N.'ın taşınmaza paydaş bulundukları, diğer davalı S.'ın kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı gözetilmek suretiyle davalı S. hakkındaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, gerek davacı O., gerekse davalı N., dava dışı kişilerle birlikte taşınmazda paydaş bulunduklarına göre, aralarındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688 ve devamı maddelerinde öngörülen düzenlemeler gereğince çözümleneceği kuşkusuzdur.Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez.Hal böyle olunca; değinilen ilkeler doğrultusunda hükme elverişli olacak şekilde ve biçimde mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda ecrimisil isteminin reddine, davalı S. hakkındaki elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, davalı N.hakkındaki elatmanın önlenmesi davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı N.tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, önceden kurulan hükümle davalılardan S.’ın elatmasının önlenmesine ve ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Anılan hüküm Daire’ce; davalı N.’ın paydaş olması nedeni ile uyuşmazlığın, fiili kullanım biçimine göre mi, yoksa paylı mülkiyet hükümlerine göre mi çözümleneceğinin araştırılması gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararından sonra yapılan araştırma ve uygulamada çekişmeli bölümün kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava dışı yükleniciye isabet eden yerlerden olduğu, anılan sözleşme nedeniyle yükleniciye arsa maliki davacı tarafından temlik edilen paydan, davalı N.’a bu bölümün gösterilerek pay devredildiğinin savunulduğu, sözkonusu sözleşmenin feshi, tapu iptal ve tescil konularında açılan Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/22 esas sayılı davasının henüz sonuçlanmadığı ve yargılama sırasında davalı N.’ın kiracısı S.’ın çekişme konusu yeri terk ettiği, ancak yerin aidiyeti konusunda yanlar arasında muarazanın devam ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil davasında verilecek kararın, eldeki davada yanların sıfatını doğrudan etkileyeceği, diğer bir deyişle aktif ya da pasif dava ehliyetini ve husumeti belirleyeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; sözü edilen dava sonucunun beklenmesi ve ondan sonra önceki bozma ilamında belirlenen ilkeler doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, kabule göre de; paylı mülkiyet hükümleri uyarınca davacı paydaşın çekişmesiz kullandığı bölümlerin bulunması nedeniyle diğer bir paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi davası açamayacağının gözetilmemesi doğru değildir.Davalı N.’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.