Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4750 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9705 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2012NUMARASI : 2011/160-2012/120Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.04.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat N..M. ile temyiz edilen vekili Avukat H. Y.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak taşınmazların bulunduğu sitede fiili kullanma biçiminin oluştuğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir.Ne var ki, davalının yargılama aşamasında çekişme konusu 6111 parsel sayılı taşınmazda 30.12.2009 tarihinde pay satın alarak paydaş olduğu, ancak sonradan satın alınan bu payı eski sahibi İ.Ç.'nun kullandığı dairenin yapılan keşif sonucunda dava dışı 2335 nolu parselde kaldığı tespit edildiğine göre, çekişme konusu 6111 parsel sayılı taşınmazda tüm paydaşları kapsayacak şekilde fiili kullanma biçiminin oluştuğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Öyle ise, yapılan keşif ve teknik bilirkişi raporu göz önüne alınarak davacı yönünden intifadan men koşulunun oluştuğu ve davanın davacının payı oranında kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davacının davalıya 19.12.2006 tarihinde ihtarname keşide ederek 15 gün içerisinde taşınmazın tahliyesini istediği, bu sürede taşınmazın boşaltılmadığı, 23.01.2007 tarihinde eldeki davanın açıldığı, bu durumda davalının kendisine keşide edilen ihtarnamede öngörülen süreden sonra taşınmazda fuzuli şagil olduğu gözetilmek suretiyle dava tarihine kadar olan süre için ecrimisil tayin ve takdiri gerekirken fazla ecrimisil tayin ve takdiri de doğru değildir. Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla ) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.