Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4735 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18285 - Esas Yıl 2013
ESAS NO : 2013/18285 KARAR NO : 2014/4735 MAHKEMESİ : KIRIKKALE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2013/137-2013/333Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 1247 ada 39 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığı, paylı mülkiyete konu olan anılan taşınmazda her bir mirasçının kullandığı veya kullanabileceği bir yerin bulunmadığı gözetilerek el atmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine, Tarafların ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK(Hukuk Muhakemeleri Kanunu)'nun 266. vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda, mahkemece, dava konusu taşınmaz ve benzer nitelikli yerlerin getireceği kira bedelleri araştırılmadan ve emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmeden, soyut ve genel ifadelerle ecrimisil belirlenmesi ve sonraki dönemler için ÜFE artış oranı yansıtılmadan ecrimisil hesabı yapılması isabetsizdir.Kabule göre de, mahkemece 15.02.2007 dönemi için mükerrer tahsile karar verilmesi doğru olmadığı gibi ecrimisil bedelinin her dönem sonu tahakkuk tarihinden itibaren kademeli yasal faizi ile tahsili başka bir ifadeyle yıllık dönem sonlarının faiz başlangıcı olarak kabulü gerektiği halde aylık dönemler halinde faize hükmedilmiş olması da doğru değildir.Hal böyle olunca yukarıda belirtilen ilkeler ve değinilen hususlar dikkate alınarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.