Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 471 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 11946 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 28/11/2006NUMARASI : 2004/42-2006/671Taraflar arasında görülen davada;Davacı vakıflar idaresi, kadastroca davalılar adına tespit ve tescil edilen dava konusu 101 Ada 41 Parsel sayılı taşınmazın R. oğlu H.bey oğlu Piri M. Paşa Vakfiyesi kapsamında kaldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davaya karşı beyanda bulunmamışlardır.Mahkemece, dava konusu taşınmazın vakfiye sınırları kapsamında kalmakla birlikte vakfedilen taşınmazlardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafça süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 101 Ada 41 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalılar E.ve H. ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere tesbit edilerek çap kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı Vakıflar İdaresince taşınmazın R.Vakfiyesi kapsamında kaldığından bahisle eldeki davada davalı olarak gösterilenler dışındaki paydaşlara karşı açılan dava, kabulle sonuçlanmış ve derecattan geçmek suretiyle kesinleşen karar ile taşınmazın 10/12 payının vakfı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.Aynı davada 1/12' şer pay sahibi olan maliklere de dava açılmakla beraber, dava tarihinden önce ölü oldukları anlaşıldığından 4.5.1978 tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince reddine karar verildiği, bu defa kayıt maliklerinin mirasçıları hasım gösterilerek eldeki davanın açıldığı görülmektedir.Davalılar dışındaki paydaşlar yönünden çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak açılan davada vakfiye kapsamında kaldığı ve taşınmazın R. Vakfı'na ait olduğu belirlenmiş ve bu olgu kesinleşmiştir.O halde eldeki dava bakımından taşınmazın R.Vakfiyesine aidiyeti konusundaki kesinleşen hükmün bağlayıcı olacağı tartışmasızdır.Mahkemece anılan bu husus gözardı edilerek davanın kabulü yerine reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı idarenin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.