MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, dava konusu 101 ada 1, 531, 532, 125 ada 18, 168, 169, 128 ada 7 parsel, 304, 322, 88, 90, 141 ada 15, 130 ada 16, 496, 497, 531, 532, 32, 290, 89, 450, 142 ada 33 parsel, 130 ada 13 parsel sayılı taşınmazların malikinin kök muris ... olduğunu, ölümünden sonra taşınmazların muvazaalı olarak murisin erkek çocukları ... adına tescil edildiğini, taşınmazlar üzerinde hak sahibi olduklarını ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı ..., usulüne uygun davetiyeye rağmen savunma getirmemiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, murisin kadastro tespitinden önce öldüğü, davanın 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinde belirlenen 10 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişmeli taşınmazların 1977 ve 1997 yıllarında kadastro tespiti ile tescil edildiği, kök muris ...' nın tespitlerden önce 1963 yılında öldüğü, tespitlerin 1977 ve 1997 yıllarında kesinleştiği, eldeki davanın açılış tarihi itibari ile 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinde belirtilen 10 yıllık sürenin geçtiği saptanarak, davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.