ESAS NO : 2013/18315 KARAR NO : 2014/4657 MAHKEMESİ : MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2012/369-2013/290 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu 879 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalıların paydaş oldukları kayden sabittir.Hemen belirtmek gerekir ki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hukukumuzda, ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşması öngörülmüştür. Bunlar sırası ile, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşaması olduğu açıktır.Bu aşamalar içerisinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır. Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi; mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere "ön inceleme" adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir. Bu bağlamda anılan Yasanın 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı, HMK'nin 138.maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, HMK'nin 139. maddesinde, ön inceleme duruşmasına davet, HMK'nin 140. maddesinde ise, yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşmasına yer verilmiştir. HMK'nin ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde, “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konularını tam olarak belirleyebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği" belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabilir, ancak tahkikata yönelik işlemler yapılamaz. HMK'nin 137. maddesinin ikinci fıkrasında ise, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma günü belirlenmesini kesin bir ifade ile (emredici nitelikteki bir düzenlemeyle) yasaklamıştır. HMK'nun 147. maddesinde ise, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tarafların tahkikat için duruşmaya davet edileceği belirtilmiştir. Bu düzenlemelerin emredici nitelikte olduğu açıktır. Somut olayda, ön inceleme gününün davalıya bildirilmesi için çıkartılan tebligatın adresten taşındığı gerekçesiyle iade edildiği, davalı adına bir daha tebligat çıkartılmadığı, davacıya ön inceleme gününün tebliğ edildiği, davalının ön inceleme duruşmasına katılmadığı, ön inceleme duruşmasında tahkikat için gün belirlendiği, tahkikat için belirlenen günün de davalıya bildirilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek, ön inceleme günü ve tahkikat günü davalıya bildirilmeden yargılama yapılarak karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,bozma sebebine göre diger temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.