MAHKEMESİ : KIZILTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/11/2008NUMARASI : 2006/280-2008/718Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı (birleşen dosya davalısı); asıl ve birleşen davalarında, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olması nedeniyle tespit harici bırakılan çekişmeli taşınmazların, diğer birleşen dosyanın davacısı tarafından 2001 yılında taşlarının temizlenerek tarım arazisi haline getirildiklerini ve o tarihten itibaren işgal edildiğini, anılan kişi yönünden Türk Medeni Yasasının 713.maddesi gereğince kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını ve 3402 Sayılı Yasanın 17.maddesinde düzenlenen imar-ihya şartlarının oluşmadığını ileri sürüp, Kadastro Yasasının 18.maddesi uyarınca Hazine adına tescillerini istemiş, birleşen diğer davanın reddini savunmuştur.Birleşen dosya davacısı, taşlık olması nedeniyle kadastro harici bırakılan yaklaşık 100 dönümlük taşınmazı, kadastro çalışmalarının bitim tarihinden itibaren taşlarını temizlemek suretiyle ihya edip, tarım arazisi haline getirdiğini ve 30 yıldır ekip biçerek kullanma şeklinde zilyet olduğunu, Türk Medeni Yasasının 713.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı Köy Tüzel Kişiliği, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, birleşen zilyetliğe dayalı tescil davasında iddianın ispatlandığı gerekçesiyle bu davanın kabulüne, Hazinenin davasının reddine karar verilmiştir. Karar, davacı (birleşen dosya davalısı) Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl ve birleşen ikinci dava, 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesinden kaynaklanan tescil; birleşen birinci dava ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, Hazine tarafından açılan davanın reddine, birleşen dosya davacısı M N Ö’in davasının kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; Türk Medeni Yasasının 713.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği mahkemece belirlenmek ve benimsenmek suretiyle birleşen dosya davacısı M N Ö’in davasının kabulüne ve kabul kapsamındaki 99.950 m2’lik alan bakımından Hazinenin davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, hükme esas alınan 26.02.2007 tarihli bilirkişiye ait rapor eki krokide “taşlık” olarak gösterilen kısmın, birleşen 2006/279 esas sayılı dosyada yapılan keşif sonucu, tarıma elverişli hale getirilmiş olduğunun bilirkişi raporlarıyla saptandığı görülmektedir. O halde, anılan bölümün 3402 Sayılı Yasanın 18/1.maddesi kapsamında tescile tabi yerlerden olduğu sabittir. Hal böyle olunca, fen bilirkişilerin 26.02.2007 tarihli rapor eki krokide, sınırları kırmızı kalemle işaretlenip, “taşlık” olarak gösterilen kısım yönünden Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken, Hazinenin davasının tümüyle reddedilmiş olması doğru değildir. Davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.