Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4650 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2557 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı cilt 99/1, sayfa 7, sıra no 2015'te kayıtlı tapulu taşınmaza davalıların tarımsal amaçlı kullanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, çekişme konusu taşınmazın tespit harici bırakılan yerlerden olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı Alkan yönünden davanın reddine, davalı Dilek yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı Dilek tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tespit harici (tapulama dışı) bırakıldığı, davacıların dayandığı cilt 99, sayfa 7, sıra 2015 nolu iskan tapusunun kadastro çalışması sırasında herhangi bir parsele revizyon (tespit) görmediği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 3402 sayılı Yasa'nın 12/4. maddesi uyarınca kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtlarının işleme tabi kayıt niteliğini kaybedecekleri, bu tür tapulardan ancak, delil olarak istifade edilebileceği tartışmasızdır.Diğer taraftan, tespit dışı kalan taşınmazın bu hali ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliğinde bulunduğu, bu gibi yerler için kadastrodan önce tapu kaydına dayanılarak elatmanın önlenmesi davası açılamayacağı, ancak açılacak bir tescil davasında lehe karar alınıp sicile yansıması halinde tapu kaydı olarak değer verilebileceği ancak bu bağlamda oluşacak mülkiyet hakkına dayalı olarak açılacak elatmanın önlenmesi davasının dinlenebilir olacağı açıktır.O halde, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı Dilekln temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.