Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4626 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2879 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 14/06/2007NUMARASI: 2006/74-2007/176Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Kurumlarına ait 687 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 5283 Sayılı Yasa uyarınca re'sen Hazine adına tescil edildiğini ancak, lojmanların yasa kapsamında olmadığını ileri sürüp, 5 katlı lojman bölümünün ifraz edilerek kurum adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 5283 Sayılı Yasa ile sağlık kurumları ile birimlerinin devrinin amaçlandığı, lojmanların ve bahçesinin anılan yasa kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle tapunun iptali ile lojman bölümünün ifrazen davacı adına tesciline karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilşikindir.Mahkemece, kadastro teknisyeni Ş.Ç.tarafından düzenlenen 30.5.2007 günlü ek raporda (A) harfi ile gösterilen ve içinde 5 katlı lojman binası bulunan bölümün tapusunun iptali ile davacı kurum adına tesciline karar verilmiştir.Çekişmeli 687 ada 1 parsel sayılı, 2790 m2 miktarlı, avlulu 3 katlı dispanser, 5 katlı lojman binası nitelikli taşınmaz davacı kurum adına kayıtlı iken 5283 Sayılı Yasa uyarınca 15.2.2006 tarihinde re'sen Hazine adına tescil edildiği kayden sabittir.Yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, 19.1.2005 gün ve 25705 sayılı mükerrer resmi gazetede yayınlanan "bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesine" ilişkin 5283 Sayılı Yasanın amaç ve kapsamını belirlemede zorunluluk bulunduğu kuşkusuzdur.Anılan yasanın "tanımlar" başlıklı 3/d maddesi, "kurum tabiplikleri hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruşlarına ait hastane, dispanser, sağlık merkezi veya istasyonu ile her ne ad altında olursa olsun insan sağlığı ile ilgili hizmet sunun tüm birimleri sağlık birimi olarak tanımlamış; yasanın 4.maddesi, "kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık birimleri; bunlara ait her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar ve taşınmazlarla birlikte Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olanları bedeli karşılığı, diğerleri bedelsiz olarak aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde bakanlığa devredilir" hükmünü düzenlemiş; 4/b-1.maddesi, "devirlerin kurulacak komisyonlar aracılığı ile yapılacağını ve komisyonların nasıl kurulduğunu belirlemiş; 4/e maddesinde ise; "devredilen sağlık birimleri, kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazi, arsa ve binaların bir bölümünde hizmet vermesi halinde, bunların komisyonlarca tepit edilecek kısımları gerektiğinde infaz edilerek veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak Bakanlığa devredilir. Bu kısımların tespitinde; Sosyal Sigortalar Kurumunun ihtiyacı, hizmetin etkin ve verimli sunulması ve geleceğe yönelik kapasite ihtiyacı gözönünde bulundurulur. Binaların bir kısmında hizmet sunulan sağlık birimlerinin devrinde komisyonlarca, devrin taşınır, taşıtlar ve personelle sınırlı tutulmasına da karar verilebilir." 4/1 maddesinde de; "bu kanunla Bakanlığa devredilen sağlık birimlerine ait taşınmazların mülkiyeti tapuda re'sen Hazine adına tescil edildikten sonra bu taşınmazlar Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır " biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir. Tüm bu hükümler ışığında, Yasanın 4.maddesinde kastedilen taşınmazların "fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar olduğu" sonucuna varılmaktadır.Nitekim, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yazılarında da, devredilmesi gereken taşınmazların fiilen sağlık hizmeti verilen taşınmazlar olduğu vurgulanmıştır.Somut olayda, çekişmeli taşınmazda dispanser binası yanında 5 katlı lojman binasının da bulunduğu tartışmasızdır. Lojman bölümlerinin nitelikleri itibarı ile sağlık hizmeti veren yer olduğundan söz edilemez. Ne varki, lojman binasının bulunduğu bölümün ifrazının mümkün olup olmadığı yeterince incelenmemiş, ifrazın mümkün olduğu yolundaki fen bilirkişisi raporu ile yetinilmiştir.Bilindiği üzere, ifraz konusu kamu düzeni ile ilgili olduğundan re'sen gözetilmesi ve ifraz bilgisinin encümen kararına dayalı olması zorunludur.Ha böyle olunca; 5 katlı lojman binasının yer aldığı bölümün ifrazının mümkün olup olmadığı yolunda belediye encümen kararına dayalı araştırma yapılması, ifraz mümkün ise o bölümün ifrazen davacı idare adına tescil edilmesi, aksi halde taşınmazın yasa gereği devri mümkün olmayan bölümlerinin belirlenmesi, taşınmazın tümüne oranlanarak belirlenen bu miktar üzerinden davacı idare paydaş kılınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 9.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.