Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4595 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15459 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/07/2012NUMARASI : 2010/554-2012/318Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, el atmanın önlenmesi ile tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve iptal-tescil isteklerinin reddine, yapı bedelinin ise ıslah edilen miktarı üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Davacı, 1811 ve 1812, 1813, 1814, 1815 ve 1816 parsellerin öncesinde bütün halinde ortak muris babalarının zilyetlik ve tasarrufunda iken ölümü ile mirasçılar arasında paylaştırıldığını, kendisinin 1811 davalı kardeşinin ise 1812 parselin maliki olduklarını, ancak davalının iki taşınmaz arasına çektiği teli kaydırmak suretiyle 1811 parsele müdahale ettiğini, ayrıca kendisine ait yapının da 1812 parsel içerisinde kaldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yapı nedeniyle 1812 parselin 175 m2 lik bölümünün tapusunun iptali ile adına tescilini, olmaz ise irtifak hakkı tesisini, bu da olmaz ise yapı bedelinin tahsili istekleriyle eldeki davayı açmıştır.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 1812 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan depo ve ahırı öncesi Hazineye ait olan araziye yaptığı, Hazinenin tarım amaçlı kullanılmak üzere taşınmazı sattığı, çapa bağlı taşınmaza yapılan ruhsatsız yapılarda iyiniyet iddiasında bulunulamıyacağı saptanarak Türk Medeni Kanununun 724. maddesindeki koşulların oluşmadığının tespitiyle davacının iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Davalının temyizine gelince, çekişmeli taşınmazın tarafların miras bırakanının zilyetliğinde iken ölümü ile tamamının mirasçılar arasında 2004 yılında paylaşıldığı,1811 parsel sayılı taşınmazın davacı, 1812 parsel sayılı taşınmazın ise davalı kullanımına bırakıldığı,16.01.2008 tarihinde ise evveliyatı Hazineye ait olan 1812 parsel sayılı taşınmazın 4070 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca satış suretiyle intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.Bu durumda; davacının Hazine yerine yaptığı bina nedeniyle bir hak talep edemeyeceği gibi zilyetliklerinde olduğu dönemde yapılan taksim sırasında da çekişmeli binanın davalı paydaşta kalmasına rıza göstermiştir. Artık bedele hak kazandığından söz etme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davacının bedel isteğinin de reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.