Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4525 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1394 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ: DEVELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/09/2008NUMARASI: 2003/317-2008/500Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ıslah ettiği davada, kayden maliki olduğu 3 ayrı taşınmazı davalı F.'nın kendisi ile evlenip, ömür boyu birlikte olacağı konusunda ikna ederek kandırmak suretiyle adına tescilini seğladığını ve kısa süre sonra kardeşi olan diğer davalıya temlik ettiğini, hile ve hataya düşürüldüğünü ileri sürerek, tapuların iptal ve tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı F.'ya yönelik davanın reddine, davalı C. aleyhine açılan davanın hile ididası sabit görülerek, kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.4.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen vekili Avukat Ö.Ç.geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden vs. vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacının malik olduğu, 1888, 1940 ve 2036 parsel sayılı taşınmazları davalı F. ile evlilik birliğini temin etmek amacıyla 25.10.2002 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, 20.1.2003 tarihinde evlendikleri, F.'nın da anılan taşınmazları 24.4.2003 tarihinde kardeşi olan diğer davalıya devrettiği kayden sabittir.Davacı, akıl zayıflığından faydalanılarak hile ve hataya düşürülerek taşınmazların temlikinin gerçekleştirildiği iddiasıyla eldeki davayı açmışsa da;Adli Tıp Kurumundan elde edilen 27.2.2006 tarihli rapordan davacının temlik tarihi olan 25.10.2002'de hukuki ehliyete haiz olduğu anlaşılmaktadır.Davada dayanılan hata ve hile hukuksal nedenlerine dayalı iddialar yönünden, tanıklar davacının iddiasını teyit eder nitelikte davacının resmi evliliği temin amacıyla taşınmazları davalı F.'ya temlik ettiğini, beyan etmişler, esasen temlikten sonra da resmi evlilik kurulmuştur.Bu durumda, davacının iradi olarak temliki gerçekleştirdiği sabit olup, hata ve hileye (yanılma ve yanıltılma) düşürüldüğünden söz etme olanağı yoktur. Diğer taraftan, davacı tarafından davalı Fatma'ya yapılan temlik hukukiliğini koruduğuna göre, son kayıt maliklerinin ediniminin davacı açısından sonuca etkisi olamayacağı açıktır.Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen olgular gözetilerek davanın reddine karar verilmesini gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.