MAHKEMESİ: ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/09/2008NUMARASI: 2007/65-2008/298Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, miras bırakanı M.'nın kayden malik olduğu tapulu taşınmazları kadastro tespitinden önce mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak erkek çocuklarına temlik ettiğini, taşınmazların çeşitli kadastral parsellere revizyon görerek imar şuyulandırması ile dava konusu 6212 ada 10 parsel sayılı taşınmazın murisin oğlu C..'nin kızı adına yine danışıklı olarak tescil edildiğini ileri sererek, taşınmazda kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin miras payı oranında iptal ve tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Müdahil; dava nedeniyle mağdur olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının muvazaa iddiası sabit görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.04.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden A. G.vekili Av. G. T. ve N.A. vekili Av. N. K., Avukat B.D.ile yine temyiz eden ......M. Müh. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat B. K. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Birleşen davalar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının miras bırakanı M.'nın kadastro tespitinden önce malik olduğu tapulu taşınmazları (1946/40, 1964/120, 1954/119, 1960/83 sıra nolu tapu kayıtları vs.) oğlu C.ile dava dışı erkek çocuklarına satış suretiyle temlik ettiği, taşınmazların 1970 yılında kadastro tespitlerinin yapıldığı, miras bırakan M.nın kadastro tespitinden sonra 25.02.1983 tarihinde vefat ettiği mirasçıları ve 3.kişilerin taraf olduğu kadastro tespitine itiraz davaları sonunda oluşan kadastral parsellerin imar şuyulandırmasına tabi tutularak çok sayıda imar parsellerinin oluştuğu, dava konusu 6212 ada 10 sayılı imar parselinin murisin oğlu C.'nin kızı N.A.adına kayıtlı olduğu anılan taşınmaza, kayıt malikinin müdahil ..... Mimarlık Müh. Ltd. Şti ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre taşınmazda yapılacak bağımsız bölümlerin %50'sinin arsa sahibine ait olacağının öngörüldüğü, taşınmazda kat irtifakının kurularak bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının miras bırakanı M.'nın kadastrodan önce tapulu taşınmazları temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu yine davalı adına oluşan sicil kaydının da, davalının 3.kişi olmayıp, murisin oğlu C..'nin kızı olduğu sonraki işlemlerinde danışıklı olduğu 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yapılan araştırma sonucu belirlenerek ayrıca Antalya Kadastro Hakimliğinin 1985/202 esas sayılı dosyasında bulunan "keşif tutanağı sulh anlaşması" başlıklı zabıt ve kadastro tespitine itiraz dosyaları incelenerek, davacının 1985/202 esas sayılı dosyadaki beyanının miras bırakanın muvazaalı olan temliklerine hukukilik kazandırmayacağı, temlike konu taşınmazlardaki haklarından feragat niteliği taşımadığı hususu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, çekişmeli taşınmazdaki kat irtifakı kurularak bağımsız bölümler oluştuğuna göre davacının, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa malikine bırakılması gereken bağımsız bölümlerde miras payı oranında hak sahibi olacağı kuşkusuzdur. Ne varki, dosya kapsamından hangi bağımsız bölümlerin arsa malikine bırakıldığı açıklıkla saptanamamaktadır. Öte yandan, yükleniciye düşen bağımsız bölümler yönünden de hüküm kurulduğu izlenimi edinilmektedir. Hal böyle olunca, dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazdaki, sözleşme gereğince arsa malikine düşen bağımsız bölümlerin açıklıkla, infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenerek, bu bağımsız bölümlerde davacının miras payı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2008 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 625.00.-'er TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.