Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4483 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15361 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİLYanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve alacak davası sonunda yerel mahkemece elatmanın önlenmesine, ecrimisil ve karşı alacak davasının kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve karşı davanın davacıları tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.  -KARAR- Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise alacak isteklerine ilişkindir.Mahkemece; asıl dava bakımından hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, karşı davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacıların dava dilekçesinde; taşınmazla ilgili bir değer belirtmedikleri ecrimisil isteği yönünden bildirilen değer üzerinden harcın alındığı, yargılama sırasında da sadece ecrimisil bakımından keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmakla yetinildiği, çekişme konusu taşınmaz yönünden saptanan değer üzerinden harç tamamlanmadığı gibi hükümde de karar ve ilam harcının kabul edilen ecrimisil miktarı üzerinden alındığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK.' nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Hal böyle olunca, dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer gösterilmediği gözetilmek suretiyle mahkemece elatıldığı iddia edilen taşınmaz için keşfen belirlenen değer üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırılması, ondan sonra işin esasına girilmesi,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,belirtilen hususlar gözardı edilerek hükmedilen ecrimisil üzerinden harç alınmakla yetinilmesi isabetsizdir. Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü bozma nedenine göre sair hususların incelenmeksizin (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.