MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2012NUMARASI : 2010/582-2012/474Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, hata hukuksal nedenine dayalı kaydın iptali ile davalı adına tescili, 17.704,00.-TL. satış bedelinin davalıdan tahsili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1867 parsel sayılı taşınmaz Çorum 2. İcra Müdürlüğünün 2008/6396 sayılı takip dosyası kapsamında 12.210,00 TL. borç nedeniyle hacizli olarak davalı adına kayıtlı iken 17.704,00 TL.bedelle 06/01/2010 tarihli, satış akdi ile davacı SS.Dodurga Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifine temlik edildiği, davalının oğlu M..K..'nin davacı kooperatiften çekişmeli taşınmazı ipotek göstermek suretiyle 9.000,00.-TL. kredi kullandığı, kredinin ödenememesi üzerine davalının teminat gösterdiği taşınmazı devretmeyi önerdiği, Kooperatif Yönetim Kurulunca da bu önerinin kabul edildiği taşınmazın kooperatifin alacağına karşılık devralınması konusunda oybirliği ile 31/12/2009 tarihli Yönetim Kurulu kararı alındığı dosya kapsamı ile sabittir.Davacı Kooperatif; 06/01/2010 tarihli satış akdine konu olan taşınmazın tespiti için yaptırdıkları aplikasyon sonucu 5918.50 m²'lik kısmının ırmak yatağı içinde kaldığını öğrendiklerini, satış sırasında 1547 parsel gösterildiği halde tapuda 1867 parselin devredildiğini, taşınmazın vasfı konusunda esaslı hataya düşürüldüklerini, ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de; Kızılırmak'ın yatak değiştirmesi sonucu tapu kaydında 8100 m² olarak görülen taşınmazın 5918.50 m²'lik kısmının ırmak yatağı içinde, 221.05 m²'lik kısmının ırmağın güneyinde, 1960,45 m²'lik kısmının ise ırmağın kuzeyinde kaldığı, 1547 parselin Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kooperatif olup basiretli iş adamı gibi davranmak zorundadır. Kaldı ki temlik öncesi oybirliği ile alınan Yönetim Kurulu kararı ile taşınmazı borca karşılık devralınması konusunda karar alındığına göre tapuda temlik işlemi yapılmadan önce satın alınan taşınmazın tespiti amacıyla aplikasyon yaptırılması mümkün iken bundan imtina edilmesinin sonuçlarına katlanılması gerektiği kuşkusuzdur. Halböyle olunca; davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiasının kanıtlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Açıklanan bu olgular karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.