Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4480 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15345 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: AMASYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/07/2012NUMARASI: 2010/405-2012/312Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 1087 ada, 11 parselde yer alan 5 nolu bağımsız bölümde davacının 02/09/2005 tarihinden itibaren tam mülkiyet üzere malik olduğu kayden sabittir. Ne var ki; davacının dava dilekçesinde taşınmazla ilgili bir değer belirtilmediği, ecrimisil bakımından dava değerinin 10.000,00 TL olarak gösterildiği,yargılama sırasında mahallinde yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporunda taşınmaz değerinin 74.342,00 TL., ecrimisil değerinin ise 16.114,82 TL olarak belirlendiği, 07/06/2011 tarihli ıslah dilekçesinde keşfen belirlenen taşınmaz ve ecrimisil bedeli üzerinden dava değerinin ıslah edildiği bildirildiği halde 80.456,00 TL üzerinden (10.000,00 TL üzerinden peşin harcın tahsil edildiği gözetilerek) harç ikmal edilmesi gerekirken , keşfen belirlenen 16.114,82 TL ecrimisil değeri üzerinden eksik harç (955,00 TL) tamamlatılarak yargılmaya devam edildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, HUMK.’nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca; dava değerinin ve buna göre alınacak harcın çekişme konusu taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın değerinin toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur. (04.03.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.)Bilindiği üzere; 492 Sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Anılan Yasasının 30. ve 32. maddelerinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.Hal böyle olunca; davada ecrimisil ile birlikte ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği bakımından keşfen belirlenen 74.432,00 TL, kabul kararı verilen ve davacı tarafından temyiz edilmeyen 13.114,82 TL. ecrimisil toplamı üzerinden, peşin ve ıslah yoluyla yatırılan harç da gözetilmek suretiyle nispi tarifeye göre peşin harcın tamamlatılması, bu koşul yerine getirildiği taktirde davaya devam edilmesi gerekirken anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.Davalı yanın temyiz itirazları bu yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün öncelikle açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.