Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4439 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16973 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/03/2012NUMARASI: 2010/419-2012/62Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptali-tescil ve ipoteğin yeniden tesisi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, davalı M..'ya kullandırılan krediye karşılık kat irtifakı kurulu 29 nolu meskenin sicil kaydına ipotek konulduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip neticesinde anılan taşınmazın davacı bankaya ihale edildiğini ve ihalenin kesinleştiğini, tescil için tapuya başvurulduğunda taşınmazın ipotekten ari olarak Antalya 3. İcra Müdürlüğünün 2008/16025 sayılı takip dosyasından davalı E..'ye satılarak tescil edildiğini öğrendiklerini, ipotek mevcut olduğu halde gerçekleştirilen temlikin sakat ve yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve eski malik M.. adına tescili ile ipoteğin yeniden tesisi istekli eldeki davayı açmıştır. Davanın belirtilen niteliğine göre taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür harca tabi davanın açıldığının kabul edilebilmesi için HUMK'nin 178. maddesi (6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 118 ve 120. maddesi) gereğince başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının peşin alınmasının yanı sıra, davaya devam edilip, karara bağlanarak çekişmenin giderilebilmesi açısından HUMK'nin 413. maddesi ile (6100 sayılı HMK'nin 120. maddesi) 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve harcın alınması zorunludur.Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (res'en) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe takip eden işlemlerin yapılamayacağı ifade edilmiştir.Öte yandan, davacı banka yargı harçlarından muaf tutulan kurumlar arasında yeralmadığı gibi, özel kanunlarla da muaf tutulmuş değildir. Bu durumda, davacının harç yatırmaksızın dava açtığı gözetildiğinde yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davacı idareye harç ikmali yaptırılması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.