Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4410 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14482 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: BAFRA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 14/04/2011NUMARASI: 2010/176-2011/210Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden H. ait 1236 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından bina ve müştemilat yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, binaların ve müştemilatların yıkımını istemiş; 14.4.2011 tarihli oturumdu, taşan kısım itibariyle de 1220 sayılı H, ait parsel bakımından da yıkım talep ettiğini ve dilekçesini bu haliyle tavzih ettiğini bildirmiştir.Davalılar, davanın reddine savunmuşlardır.Mahkemece, davalılardan E,A, ve Ş,nün 1236 parsel sayılı taşınmaza, davalı F,in de 1236 ve 1220 sayılı Hazine parsellerine yapılandıklarının keşfen saptandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.04.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı F.Y. vekili Avukat ve davalı asiller gelmediler, temyiz edilen vekili Avukat H, S, geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, dava konusu 1236 parsel sayılı taşınmazın kayden davacı H.ait olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, ancak çekişmeli taşınmaza yapılanmak suretiyle elattıkları belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı F.in bu yöne değinen ve diğer davalıların tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalı F.in öteki temyiz itirazlarına gelince;Dava, 1236 sayılı parsel hakkında açılmış olup, davacı H. vekili tarafından 14.04.2011 tarihli oturumda, 1220 parsel sayılı taşınmaz yönünden de yıkım isteğinde bulunulmuş ise de, 1220 sayılı parsel bakımından usulüne uygun açılmış bir davadan söz edilemeyeceği tartışmasızdır.O halde, davalı F.bakımından talep aşılarak, usulüne uygun açılmış bir dava bulunmayan 1220 parsel sayılı taşınmaza da elatmasının önlenmesi ve yıkıma karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı F.’in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlden ötürü z(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.