Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4407 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 196 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2012NUMARASI : 2010/597-2012/1413Yanlar arasında görülen mükerrer kaydın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, Kartal ilçesine bağlı iken 2003 yılında Sultanbeyli ilçesine devredilen ....282 parsel sayılı taşınmazın 596,77 metrekarelik kısmının Sultanbeyli ilçesi 1156 nolu parsel ile mükerrer tescil edildiği, davacı tarafından bir ay içerisinde dava açılmaması halinde 282 parselin 596,77 metrekarelik kısmının tapu sicil kaydının terkin edileceğinin bildirilmesi üzerine kadastroca oluşturulan mükerrer tapu kaydının iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine ve ve teknik bilirkişi raporunda 282 nolu parselin "N" harfiyle gösterilen 596,77 metrekarelik bölümünün tapusunun iptaliyle bu parselle ilgili olarak yapılan ikinci kadastronun hükümsüz sayılarak Ümraniye Kadastro Müdürlüğü tarafından düzenlenen mükerrer kadastrosu yapılan alan için düzenlenen değişiklik beyannamesinin tesciline karar verilmiştir. Gerçekten de, Tapu Sicil Müdürlüğünce 282 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden biri olan davacıya hitaben T.M.K. nun 1026. ve 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi hükmü uyarınca gönderilen Kartal ilçesine bağlı iken 2003 yılında Sultanbeyli ilçesine devredilen .... 282 parsel sayılı taşınmaz ile Sultanbeyli ilçesi 1156 nolu parsel sayılı taşınmazın bir kısmında mükerrerlik bulunduğuna (kayıtların tedahül ettiğine) ilişkin bildirim üzerine davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Gerek Tapu Sicil Müdürlüğünün yazısı gerekse ileri sürülen iddia ve dava dilekçesinin içeriğine göre, açılan dava ile sicil kaydının iptali ile mükerrerliğin giderilmesi istenildiği sabit olup, böylesi bir istekle açılan davalarda husumetin mükerrer olan ve kaydının iptali istenen sicil maliklerine karşı yöneltilmesi ve davanın onların huzuru ile görülmesi gerekmektedir.Oysa eldeki dava, kaydı iptal edilmesi istenen 1156 parsel sayılı taşınmaz maliki hazineye değil, Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle açılmıştır.Bu durumda, husumette yanılgı değil noksanlık söz konusudur. Bu itibarla;1156 nolu parselin kayıt maliki olan hazinenin davada yer almasının sağlanması, bundan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.