Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4388 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14695 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: YALOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/06/2012NUMARASI: 2009/411-2012/258Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, miras bırakanın tüm mirasçıları kapsar ve hak dengesini sağlar şekilde bir paylaştırma yaptığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle Yalova'daki 578 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar bakımından muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalıların bu taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.2) Davalıların, kabul kapsamına alınan Fatih İlçesindeki 1845 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 3 no'lu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalıların 24.11.2004 tarihli talepleri üzerine Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesindeki 2004/119 D.İş. dosyasında 3 no'lu bağımsız bölümün değerinin 60.000.000.000 (eski) TL olarak tespit edildiği, 15.12.2004 tarihinde her iki davalının da dava konusu taşınmazın satış bedeli adı altında 27.000.000.000 (eski) TL parayı ayrı ayrı miras bırakan N..'nin banka hesabına yatırdıkları ve aynı tarihte de taşınmazın temlikinin yapıldığı, miras bırakan N.., intifa hakkı sahibi S.. ve davalıların imzasını taşıyan 20.12.2004 tarihli tutanakta ise taşınmazın satışının davalılara 54.000.000.000 (eski) TL bedelle yapıldığının yazıldığı, bu değerin taşınmazın keşifte belirlenen işlem tarihindeki değerine yakın olduğu dosya kapsamı ve kayıtlarla sabittir. Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen olgular birlikte değerlendirildiğinde 1845 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 3 no'lu bağımsız bölümün davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Anılan taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu taşınmaz yönünden de davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.