MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2010/921-2012/127Hazine tarafından hasımsız olarak açılan gaiplik ve bedelin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı gaiplik kararı ittihazı ve gaiplerin hissesine isabet eden satış bedelinin Hazineye devri isteğine ilişkin olup, mahkemece, kayyım atama kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belli olmadığı, pay bedelinin kayyımca idare edilmeye başlandığı tarihten itibaren 10 yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de mahkemece, kayyım tayinine ilişkin dosya istenmiş, ancak Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından dosyanın 17.01.2011 tarihinde imha edilmiş olduğunun bildirilmesi üzerine, mahkemece başka bir araştırma yapılmaksızın davanın reddi cihetine gidilmiştir.Öte yandan, gaip oldukları iddia edilen Ş..oğulları Ş.. ve A.'e 22.06.2000 tarihinde kayyım tayin edildiği Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/386 E-571 K sayılı ilamın suretinden anlaşılmaktadır. Taşınmazlar, Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/1046 E-2004/1063 K sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davasına konu edilmiş, 03.06.2004 tarihinde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, 25.07.2005 tarihinde satılması üzerine paydaşlardan Ş. ve A..in payına isabet eden paralar kayyım adına banka hesabına yatırılmıştır.Ayrıca, 3561 s. Yasanın 2. maddesi uyarınca atanan kayyım, yasal hasım olduğundan davada yer alması yasal zorunluluktur.Hal böyle olunca, her ne kadar dosya bulunamamış ise de, kayyım atanmasına ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediğinin mahkeme kayıtları üzerinde inceleme yapılarak belirlenmesi, mahkeme kayıtlarından belirlenemiyor ise, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nden kararın kesinleşme şerhini içerir biçimde istenmesi, kayyımın davada yer almasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar göz önüne alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.