MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 09/07/2008NUMARASI : 2007/308-2008/350Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,kayden miras bırakanın maliki bulunduğu 217 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu dairenin ½ payını intikalini yaptırması ve iştirak halindeki mülkiyeti müşterek mülkiyete çevirmesi için davalı annelerine vekaletname verdiklerini,vekilin bir müddet sonra taşınmaz payının intikalini yaptırıp tanıdığı M.Y.’a çok düşük bedelle satış yolu ile temlik ettiğini ve aynı gün payı geri aldığını ileri sürüp vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline,olmadığı taktirde payları oranında zararlarının tahsiline karar verilmesini istemişler,yargılama sırasında mirasçı S.K.’da aynı avukata vekalet vermiştir.Davalı,dava konusu taşınmaz payının muristen kalan borcu ödemek için üçüncü kişiye satış yoluyla devrettiğini,vekaletin de bu amaçla kendisine verildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,çekişme konusu taşınmaz payının davalıya intikalinin vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştiği,temliklerin aynı gün aynı saatte gerçekleşmesi nedeniyle ara malikin de vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilmesi gereken kişi olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava,vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil,olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu 1 nolu bağımsız bölümün ½ payı miras bırakan E.adına kayıtlı iken ölümü üzerine davacıların anneleri davalı Ş.’ye 25.11.2005 tarihinde miras paylarının sicil kaydından intikalini temin etmesi elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi, bankadaki mevduat hesabından paraların çekilerek hissedarlara ödenmesi ve mirasçılık belgesi alması için vekaletname verdikleri,davalı vekilin anılan vekaletnameyi kullanmak suretiyle murisin malik olduğu 1/2 pay yönünden mirasçıların miras payları oranında intikal ve paylı mülkiyete geçişi sağladıktan sonra davacılar ile dava dışı paydaş S.'nın haiz olduğu 3/32 şerden toplam 12/32 payı 26.05.2006 tarihli akitle kendi payı ile birlikte dava dışı M.Y.'a onun da aynı gün bir sonraki yevmiye ile davalıya satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, anılan temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanıldığı hüküm kurmaya elverişli delillerle saptanmak ve bu olgu benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Bu hususa yönelik davalının temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine,Ancak, eldeki dava S., İ. ve S.'nın vekilleri tarafından adı geçenlerin sicildeki payları yönünden açılmış, bu defa vekilin diğer paydaş S.'nın da vekaletnamesini alarak bunun yönündende vekilliğine karar verilmesi talebi üzerine mahkemece 20.2.2008 tarihli oturumda S.'nın müdahil davacı Av.A.'ın da S. vekili olarak duruşmalara kabulüne karar verilmiş nihai kararda da S. payı yönünden kabul kararı verilerek dava hükme bağlanmıştır.Oysa, yukarıda değinilen işleyiş tarzı gözetildiğinde S.'nın davaya usulü dairesinde asli müdahil olduğu söylenemez.Başka bir ifadeyle diğer davacıların vekiline vekalet verilmesiyle S. davada taraf sıfatı kazanmasına hukuken olanak yoktur.Mahkemece yanlış değerlendirmeyle bu yönde karar vermiş olmasıda neticeyi değiştirmez.Esasen muris üzerindeki payın mirasçıların payı oranında intikalinin sağlanması ve her bir mirasçının payı bakımından ayrı ayrı sicil kaydının oluşması karşısında elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüşmüştür.Öyleyse bağımsız hakkı bakımından S.'nın usulü dairesinde açtığı bir dava bulunmadığı gibi yasaca gözetilmesi gerekli asli müdahalenin varlığıda bulunmadığına göre S. payı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru ve isabetli değildir.O halde davalının temyiz itirazı yerindedir..Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince bu nedene hasren BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.