Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4364 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16346 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Davacı, kayden maliki olduğu 372 ada 58 parsel sayılı taşınmazda bulunan 129,143 ve 147 nolu bağımsız bölümleri ,davalının kendisine ait bağımsız bölümlere katmak suretiyle haksız işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve projesine aykırı imalatların yıkımına karar verilmesini istemiştir.Davalı, maliki olduğu 130 ve 142 nolu taşınmazları 04.07.2002 tarihinde davacıdan satın aldığını ve satın aldığı şekilde kullandığını, davacının taşınmazlarına herhangi bir müdahalesinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın ispatlandığı gerekçesiyle kabulüne ilişkin karar Dairece; ''...somut olayda 147 nolu bağımsız bölüme elatmanın önlenmesine karar verildiği halde gerekçeli kararda bu taşınmaz hakkında hüküm kurulmayarak kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir...'' gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; çekişme konusu 372 ada 58 parsel sayılı taşınmazda bulunan 129 ve 143 nolu bağımsız bölümlerin davacıya ait olduğu,davalının davacıya ait anılan taşınmazlarla kendisine ait 130 ve 142 nolu bağımsız bölümler arasında projede yer alan duvarı kaldırarak birleştirmek suretiyle kullandığı saptanarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Davalının diğer temyiz itirazına gelince:Davacıya ait olan 147 nolu bağımsız bölüme davalının müdahalesinin olmadığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır.Hâl böyle olunca dava konusu 147 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.