MAHKEMESİ: TİRE SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/06/2011NUMARASI: 2010/993-2011/627Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Yasanın 3.maddesi ve uygulama yönetmeliğinin 15. maddesi uyarınca zeytinlik olarak kullanılması amacıyla dağıtıma tabi tutulan taşınmazlardan olan çekişmeli 150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastroca bahçe vasfı ile davalı adına tespit edildiği ve adına sicil kaydının oluştuğu, davacı Hazine'nin kadastro çalışmaları sırasında ilgili yasa çerçevesinde ilgililerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerinin araştıralarak vasfı zeytinlik olan taşınmazların zilyedi adına, vasfı zeytinlik olmayan taşınmazların ise Hazine adına tespit edilmesi gerektiğini, vasfı halen zeytinlik olmayan çekişmeli taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken 3573 sayılı Yasanın 3. maddesi ve ilgili yönetmeliğin 15. maddesine aykırı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, mahallinde fen ve ziraat bilirkişileri marifeti ile yapılan keşfe dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre, komşu taşınmazlara uygulanan 3573 sayılı yasa hükümlerine göre oluşturulan 10/12/1957 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydının davalının da murisi olan S.. Ç.. adına kayıtlı iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılarının aralarında yapmış oldukları ifraz ve taksim nedeniyle dava konusu 150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın da bu tapu kapsamında kalmasına rağmen, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca bahçe vasfı ile 230.54 m² miktarlı olarak davalı adına tespitinin yapıldığı, yukarıda sözü edilen tapu kaydının kapsamında kalan, çekişmeli taşınmazın zeytinlik vasfı ile verilen taşınmazlardan olduğu, ancak, kadastro tespiti sırasında bahçe vasfında bulunması ve kullanılması nedeniyle bahçe vasfı tespit edilerek sicil kaydının oluştuğu görülmüştür. Hal böyle olunca, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazın bahçe vasfında bulunduğu, zeytinlik vasfında olmadığı bu nedenle amaç dışında kullanıldığı iddiasının dinlenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.