MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar, tarafların 1232 ada 22, 23 ve 44 parsel sayılı fındık bahçesi niteliğindeki taşınmazların paydaşları olduklarını, davalının uzun yıllardır dava konusu taşınmazları kullandığını, kendilerinin taşınmazlardan yararlanamadıklarını ileri sürerek, geriye dönük 5 yıllık ecrimisilin davalıdan tahsili istemişler, davacı ... adına açılan dava atiye bırakılmıştır. Davalı, 1998 yılında yaptıkları rizai taksim uyanınca 1232 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davacı ...'in kullanımında olduğunu, 1232 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazları diğer davacı ... ile kullandıklarını, taşınmazlarının bakımının kendisi tarafından yapıldığını, davacı ...' ın rızası ile mahsülünü toplatarak, ...ın payına isabet eden parayı kendisine ödediğini, kendisinden alacakları bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kullanımının davalının muvafakatine dayalı olduğu gerekçesiyle davacı ... yönünden davanın reddine, davasını atiye bırakan davacı ... yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ... ile davalının fındıklık niteliği taşıyan 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların paydaşı oldukları, dava konusu taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması hâlleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli olması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 günlü ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı kararı).Bu itibarla, mahkemenin davalının kullanımının davacının muvaffakatine dayandığı, intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçeleri ile davanın reddine ilişkin kararı isabetsizdir. Kabule göre de, davalı ... tarafından davacı ...' a ödemede bulunduğu ileri sürüldüğüne göre, mahkemece bu konuda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, davalının ödeme beyanı doğrultusunda delillerinin toplanması, tanıklardan somut bilgi alınması, toplanan ve toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken, bu konu üzerinde durulmayarak yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı ...'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.