Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4334 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18161 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/202-2013/211Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.06.2013 gün ve 2012/202 Esas - 2013/211 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 25.03.2014 gün ve 21091-6328 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, “.. Vakfı” adına kayıtlı 65 ada 60 parsel sayılı taşınmazın haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalı tarafından araç park yeri olarak kullanıldığını ileri sürerek, 1.12.2005 tarihinden 31.12.2011 tarihine kadar 30.912,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, çekişme konusu taşınmazın çevre sakinleri tarafından kullanıldığını, davalı idarenin herhangi bir müdahalesinin bulunmadığını ve dava tarihinden 5 yıl öncesine ilişkin taleplerin zamanaşımına uğradığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davalının zamanaşımı defi dikkate alınarak 25.4.2007 tarihinden 31.12.2011 tarihine kadar 23.796,50-TL ecrimisile karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine, Daire’nin 25.03.2014 gün ve 2013/21091 E.-2014/6328 K. sayılı ilamı ile, 3533 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın “Hakem” sıfatıyla görülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bilindiği üzere; 3533 sayılı “Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanun”un 4. maddesi uyarınca; katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan daire ve müesseselerden biriyle genel bütçeye dahil dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar o yerdeki yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir. Ne var ki somut olayda; dava konusu taşınmazda davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün değil, onun idaresindeki mazbut vakfın mülkiyet hakkı bulunduğundan, uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanuna göre “Hakem”de değil, genel mahkemede çözülmesi gerekeceği açıktır.(23.08.2008 tarihli 2008/3-10 E., 2008/32 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı).Bu durumda; uyuşmazlığın “Hakem” sıfatı ile çözümlenmesi gerektiğine değinen Daire’nin 25.03.2014 gün ve 2013/21091 Esas, 2014/6328 Karar sayılı ilamının zûhule dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Anılan husus davacının karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme ile saptandığından, karar düzeltme isteğinin (6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesine uyarınca kabulüyle, Daire’nin 25.03.2014 tarihli ve 2013/21091 Esas, 2014/6328 Karar sayılı bozma kararının Ortadan Kaldırılmasına, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, hükmün 4. bendinde davalı lehine takdir edilen 1.320,00-TL vekalet ücretinin ve davalı tarafından yapılan yargılama giderinin %29'unun “davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verilmesi yerine, “davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilebileceğine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı ve davalı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan yerel mahkemenin 20.06.2013 tarih ve 2012/202 Esas, 2013/211 Karar sayılı kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.