MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2009/315-2012/109Yanlar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, aksi takdirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, aksi takdirde tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, C..L..B..tarafından açılan davanın HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; C.. L.. B.. ve M.. B..'ın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, aksi takdirde tenkis istekleriyle ayrı ayrı dava açtıkları, dava dosyalarının birleştirildiği, C..L.. B.. vekilinin, vekillikten istifa ettiği, mahkemece vekilin istifa dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin C..L.. B..'a “muhatabın tevziat saatinde adresinde bulunmadığından tebligat ilgili mahalle muhtarlığına imza karşılığı tebliğ edildi, keyfiyeti bildiren haber kağıdı kapıya yapıştırıldı, komşu C..K..'a haber verildi” açıklaması yazılarak Tebligat Kanununun 21.maddesine göre 01.02.2011 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat parçasına muhatabın adreste bulunmama sebebinin yazılmadığı ve haber verilen komşunun imzasının alınmadığı, Mahkemece; vekilin istifa dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin C.. L.. B..'a tebliğ edildiği halde duruşmaya katılmadığı, davalılar vekillerininde davayı takip etmedikleri gerekçesiyle 26.5.2011 tarihli oturumda C..L.. B.. yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra 13.3.2012 tarihli son oturumda M.. B.. tarafından açılan davanın ayrılmasına, C..L.. B.. tarafından açılan davanın HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 25.01.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş olup C..L.. B..'a 01.02.2011 tarihinde tebligat yapıldığından bu tarihte yürürlükte bulunan 7201 Sayılı Kanununun Yasasının Uygulanmasına Dair Tüzüğün uygulanacağı kuşkusuzdur. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Tüzüğün 28/1.maddesinde “Muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir......” hükmüne yer verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi (HUMK’nun 73. maddesi), uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Esasen, taraf teşkilinin sağlanması Anayasanın 90/son maddesi delaletiyle AİHS’ nin 6. maddesi hükmü uyarınca adil yargılanma hakkının da bir gereğidir. Somut uyuşmazlıkta 01.02.2011 tarihli tebligat parçasına davacının adreste bulunmama sebebi yazılmadığı gibi, haber verilen komşudan davacının adresi sorulup imzasının alınmadığı, böylelikle davacıya tebligatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanunun Uygulanmasına Dair Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine uygun olarak tebligatın yapılmadığı ,davacının duruşma gününden haberdar olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davacının usulüne uygun olarak yapılan tebligatla çağrılmadığı duruşmaya gelmemiş olmasına bir hukuki sonuç bağlanmayacağından, dosyanın HMK'nın 150.maddesi uyarınca işlemden kaldırılması ve üç ay içerisinde yenilenmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.Hal böyle olunca, mahkemece M.. B.. tarafından açılan ve bu dosyadan ayrılan dava dosyası temyize konu dosya ile yeniden birleştirilerek, delil, kanıt ve belgelerin toplanması oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.