Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4321 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2086 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/12/2007NUMARASI: 2007/343-2007/468Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine kayden maliki olduğu 1573 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından otopark olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürüp; elatmanın önlenmesi ile taşınmaz üzerindeki muhtesatın yıkımı isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişme konusu taşınmazı 11.7.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davacıdan kiraladığını ve bu sözleşmenin 15.7.2005 tarihinde noter tarafından onaylandığını taşınmazın niteliğinin tarla vasfında olup, Borçlar Kanununun 263.maddesi gereğince anılan haksız işgalden söz edilemeyeceğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu ve davaya bakma görevinin Sulh hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 1573 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, maliki olduğu 1573 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın elattığını ileri sürerek eldeki davayı açmış; buna karşı davalı kayıt maliki davacı ile kira sözleşmesi yaptıklarını kiracılık ilişkisine dayalı olarak taşınmazı kullandığını savunmuştur.Gerçekten de, davacı Hazine ile davalının çekişme konusu taşınmazın bir bölümünden 11.7.2005 başlanğıç tarihi ve 1 yıl süreli olarak 2886 sayılı yasa hükümleri uyarınca kira sözleşmesi düzenledikleri dosya kapsamıyla sabittir.Çekişmeli taşınmazın niteliği ve kiraya veriliş biçimi gözetildiğinde taraflar arasındaki kira ilişkisinin 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi olmadığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca; yukarıda değinilen kira sözleşmesinin Borçlar Kanununun kira ile ilgili hükümlerine tabi olduğu gözetilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, kiracılık ilişkisinin devam edip etmediğinin saptanması, varılacak sonuca göre, elatmanın önlenmesi ve yıkım hakkında bir karar verilmesi erekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.