Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4284 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3285 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : HEKİMHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2013NUMARASI : 2011/143-2013/97Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi N.. B..'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, ortak mirasbırakan babaları Z.. K..'den intikal eden 15 parça taşınmaz ile paydaşı olduğu 438 parsel sayılı taşınmazı davalı kardeşinin kullandığını, davalıyı sözlü olarak bir çok kez uyarmasına rağmen taşınmazlardan elde edilen gelirden payına karşılık hiç bir bedel ödemediğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık olmak üzere şimdilik 9.000,00.TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, intifadan men edilmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Çekişmeye konu 428 parsel sayılı taşınmazın davacı, davalı ve mirasbırakan Z.. K.. adına, davaya konu diğer taşınmazların ise muris Zeynel adına kayıtlı olduğu sabittiir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, bilimsel verilere göre uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatıdır.Somut olayda; tarafların mirasbırakan babası Zeynel'in 03.04.1990 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı ve davalı oğullarının kaldığı, davalınının memur olması sebebiyle Hekimhan dışındaki İl ve İlçelerde görev yaptığı bu süre zarfında 2010 yılına kadar çekişmeli taşınmazların davalı tarafından kullanılmasına bir itirazının olmadığı aksine davalının kulanımının davacının muvafakatına dayalı olduğu, ancak 2010 yılında muvafakatini geri alındığı dosya kapsamı ile sabit olup artık bu tarih itibariyle davalının iyiniyetinden söz edilemeyeceği açıktır.Hâl böyle olunca; 2010 yılı ile dava tarihine kadar hesaplanacak ve davacı tarafın talep miktarını aşmayacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacının çekişmeli 438 sayılı parseldeki payının bir bölümünü 26.04.2010 tarihinde edindiği halde taşınmazdaki payının tamamı yönünden ecrimisile hükmedilmesi de doğru değildir. Kabule göre de; davacı dava dilekçesinde şimdilik 9.000,00-TL ecrimisil talep etmesine rağmen, HMK'nin 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde talep aşılmak suretiyle 19.267,95 TL ecrimisilin hüküm altına alınmış olması da isabetsizdir.Davalının değinilen hususa yönelik temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.