Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4279 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 3027 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : EYÜP 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2007NUMARASI : 2001/1014-2007/253 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden Silahtar Abdullah Ağa Vakfı adına olan 34 ada 10 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız olarak yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını, tapu tahsis belgesi verildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının tapu tahsis belgesine göre hakkından daha az yer kullandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 34 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle kayden davacıya ait olduğu, ancak yargılama sırasında 22.2.2006 tarihinde trampa yolu ile taşınmazın Hazineye intikal ettiği ve imar uygulaması neticesi bu defa Eyüp Belediyesi adına 661 ada 1 parsel olarak sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır . O halde, HUMK nun 186. maddesinde öngörülen usulü işlemlerin tekemmül ettirilmesi, ondan sonra esas hakkında hüküm kurulması gerekeceğinde kuşku yoktur. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun 186.maddesinde dava konusunun taraftarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda HUMK nun 186. maddesi uyarınca usulü işlemin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 8.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.