Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4250 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16055 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece Hasan yönünden tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, davalı ... yönünden tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'in 102 ada 40 parsel sayılı taşınmazını 18.08.1994 tarihinde davalı oğullarına eşit olarak bağışladığını, murisin uzun süre rahatsız olduğunu, davalıların kredi temin edecekleri için kısa süreliğine taşınmazın kendilerine devredilmesi gerektiğini, kredi alındıktan sonra iade edecekleri telkini ile murisi kandırıp hileye düşürerek ve iradesini fesada uğratarak taşınmazı temellük edip sonra da iade etmediklerini ileri sürerek, tapunun iptali ile mirasçılar adına tescile, mümkün olmadığı takdirde saklı paylarına müdahale edilmiş olması sebebi ile tenkise karar verilmesini istemişlerdir.Davalı ..., murisi kesinlikle kandırmadığını, ancak taşınmazda davacıların da hakkının bulunduğunu belirterek davayı kabul etmiştir. Davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, murisin kendi rızası ile taşınmazı bağışladığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ...'in davayı kabul etmesi sebebi ile ... yönünden tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, muris tarafından davalı ...'a temlik edilen pay sebebi ile davacı mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiği gerekçesi ile davalı ... yönünden tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mirasbırakan ...'in 18.08.1994 tarihinde 102 ada 40 parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını davalı oğlu ...'a, 1/2 payını ise diğer davalı oğlu ...a bağışladığı, 1933 doğumlu olan murisin 05.01.2011 tarihinde öldüğü ve geride mirasçı olarak davacı eşi ..., davacı kızları ... ve ... ile davalı oğullarının kaldığı kayden sabittir.Hemen belirtmek gerekir ki, davalı ...'ın davayı kabul etmesi sebebi ile, davalı ... adına kayıtlı 1/2 pay bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalı ... adına kayıtlı 1/2 paya gelince;Bilindiği üzere, Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı Yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 294. madde de öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde hükmün kapsamının hangi hususları içereceği düzenlenmiş olup, aynı maddenin (c) fıkrasında ''Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerini'' içermesi gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki; davacıların, davalı ... adına kayıtlı pay bakımından terditli açtıkları davada öncelikli istekleri olan tapu iptal ve tescil isteği bakımından Mahkeme kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca, davalı ... yönünden, terditli ilk istek olan tapu iptali ve tescil isteği bakımından HMK'nın 297/1-c maddesine uygun biçimde kararın gerekçesinin açıklanması gerekirken, anılan hususun gözardı edilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.