Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4249 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16062 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, davalı tarafından ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/5438 Esas sayılı dosyasında aleyhinde yapılan takip neticesinde 775 parsel sayılı taşınmazının alacağına mahsuben davalıya ihale edildiğini, ancak anılan icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olup, sonradan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre çıkartılan tebligatların da usulsüz olduğunu, bu nedenlerle tescilin de yolsuz olduğunu, tebligatların usulsüzlüğü konusunda ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/180 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu şikayetinin derdest olduğunu, öte yandan gazete ilanında ihale tarihleri yanlış gösterildiği gibi ihale saatlerin de gösterilmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, İcra Mahkemesine ihalenin feshi davası açılabileceğini ancak davacının bu hakkını kullanmadığını, usulsüz tebligatın sözkonusu olmadığını, kaldı ki bu hususun önce ceza yargılamasını gerektirdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı tarafa, davalıya borçlu olmadığına ilişkin delil ibraz etmesi için süre verildiği, davacı vekilinin buna ilişkin delil bulunmadığını imzası ile bildirdiği, iddianın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalı firmanın, davacı ve dava dışı ... hakkında .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/5438 Esas sayılı dosyasında 3 adet senet ve borç ödeme taahhüdünden dolayı 7 örnek numaralı ödeme emri ile takip yaptığı ve anılan takibin kesinleşmesi üzerine kayden davacının maliki olduğu çekişme konusu 775 parsel sayılı taşınmaza haciz konularak 24.12.2010 tarihinde cebri icrada davalı alacaklıya ihale edildiği ve ihalenin 05.01.2011 tarihinde kesinleştiği ve 10.01.2011 tarihinde taşınmazın davalı adına tescil edildiği, öte yandan; davacının, ... Hukuk Mahkemesine yapmış olduğu şikayetin 13.11.2012 tarih, 2012/180 Esas, 2012/627 sayılı karar ile kabul edilerek, anılan icra takip dosyasında davacı ...'a ödeme emrinin 19.03.2012 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine ve tebligat tarihinin bu şekilde düzeltilmesine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek 04.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. (HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.Somut olayda; dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davadaki istek, İcra İflas Yasasının 134. maddesi hükmünden kaynaklanan ve Türk Medeni Kanunu'nun 1025. (eski Medeni Kanunun 933. maddesi) maddesinde öngörülen yolsuz tescile dayalı taşınmaz sicil kaydının iptaline ilişkindir. Diğer bir söyleyişle çekişme konusu taşınmaz kaydının davalı taraf adına oluşumunun illetten yoksun olduğu, bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasına dayalı olduğu açıktır. Bu tür davaların mülkiyet hakkına dayalı olarak her zaman açılabileceği de kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca; öncelikle davaya dayanak icra takip dosyası aslı evrak arasına alınarak, davacıya yapılan ödeme emrinin 19.03.2012 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine ve tebligat tarihinin bu şekilde düzeltilmesine yönelik kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden icra takip dosyasında ne gibi işlem yapıldığının denetlenmesi, yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.