MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yerolmadığına, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, davalıdan satın alarak malik olduğu kat mülkiyeti kurulu 691 ada 81 parseldeki 5 nolu bağımsız bölümü tahliye etmek için davalının iki aylık süre isteğini, kabul ettiğini, ancak bu süre dolduğu halde davalının taşınmazı haksız yere kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmazın iadesine ve haksız kullanımdan dolayı üç ay için şimdilik 2.000.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiş, son celse Haziran ayında taşınmazın tahliye edildiğini bildirmiştir. Davalı, taşınmazı davacıya sattıktan sonra iki ay ücretsiz oturacağı, sonraki dönem için de aylık 250.-TL kira ödeyeceği konusunda anlaştıklarını, kira bedellerini ... kanalı ile davacıya gönderdiğini, aslında kendisininde taşınmazdan çıkmak istediğini, ancak inşaat halinde bulunan evinin 2014 yılı 2. ayında biteceğini, 4 ay için ev bulup kiraya çıkmasının zor olduğunu, dört aylık süre istediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava açıldıktan sonra davalının taşınmazı tahliye etmesi sebebi ile elatmanın önlenmesi isteği konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yerolmadığına, toplanan delillerin davalının savunmasını doğrular mahiyette olduğu gerekçesi ile ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; çekişmeye konu taşınmazı, davalının, dava açıldığı tarihe kadar davacının rızası ile kullandığı, dava açılmakla rızanın geri alındığı, yine dava açıldıktan sonra yargılama sırasında davalının taşınmazı tahliye ettiği saptanmak suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar bir nihai karardır. Öte yandan her dava açıldığı tarihteki duruma, yani fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanır. Davacı, dava açtığı anda haklı durumda ise mahkeme karar verilmesine yerolmadığına ilişkin kararında davalıyı yargılama masraflarına da mahkum eder. Diğer bir söyleyişle davanın açıldığı zaman haksız olduğu tespit edilen tarafın yargılama giderleri ile sorumlu tutulması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/1. maddesinde de açıkça; ''Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olaya gelince, kayden davacının maliki olduğu taşınmazı davalının kullandığı, dava açıldıktan sonra kullanımına son verdiği gözetildiğinde elatmanın önlenmesi isteği bakımdan davacı tarafın dava açıldığı tarih itibariyle davasında haklı olduğu açıktır. Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular gözetilerek elatmanın önlenmesi isteği bakımından yapılan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.