Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4244 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9385 - Esas Yıl 2012





Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil (veya tenkis) davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 5.3.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat A.. Ş.. ile temyiz edilenler vekili Avukat M.. H.. A.. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, (olmadığı taktirde tenkis) isteğine ilişkin olup, mahkemece, miras bırakanın çekişme konusu 934 ada 50 parsel sayılı taşınmazdaki A-1 tipi 1, 6, 13 ve A-2 tipi 7 nolu dubleks villaları çocukları ve torunlarından oluşan davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek, davalı Memnune’nin de çekişme konusu taşınmazlarda ara malik olduğu ve vekaleten işlem yapan kişi bulunduğu gözetildiğinde davalı olarak davada yer almasında bir isabetsizlik bulunmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan H..A..’in dava konusu A-1 tipi 3 nolu dubleks meskeni 11.11.2012 tarihli akitle, vekili M.. A.. aracılığıyla intifa hakkını uhdesinde bırakıp çıplak mülkiyetini eşit paylarla davacılar M.., M.. R..ile davalılara satış suretiyle temlik ettiği, davacıların da vekilleri M.. M.. S.. eliyle satışı kabul ettikten sonra, 30.11.2005 tarihli akitle aynı 3 nolu bağımsız bölümdeki 1/7’şer paylarını yine vekilleri M..A.. aracılığıyla davalılar M.. A.. ve M.. M..S..’e satış suretiyle temlik ettikleri anlaşılmaktadır.Davacıların yukarıda açıklandığı şekilde vekilleri aracılığıyla dava konusu 3 nolu bağımsız bölümün miras bırakan H..’den edindikleri ve vekilleri aracılığıyla akitte taraf oldukları gözetildiğinde, miras bırakanın aynı akitteki iradesinin bölünemeyeceği dikkate alındığında anılan bağımsız bölümün davalılara satış suretiyle temlikinin gerçek olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bir başka ifadeyle 3 nolu bağımsız bölümün temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun söylenemeyeceği açıktır.O halde, çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölüm bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın tümden kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de, davalıların kayıt maliki oldukları dava konusu edilen her bir bağımsız bölümdeki hisseleri ve miras payları gözetilerek belirlenecek dava değeri üzerinden her bir davalının ayrı ayrı harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları gerekirken taşınmazların tamamının değeri üzerinden tüm davalılara harç ve vekalet ücreti yükletilmiş olması da doğru değildir.Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.