Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4182 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1908 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/12/2007NUMARASI: 2007/145-2007/310Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, 1353 ada 11 parseldeki dükkanın 1/2 pay maliki K.Ç.ın mirasçıları olduklarını, diğer 1/2 pay maliki H.G.nun mirasçıları ile aralarında taksim anlaşması yaparak dükkanı ikiye böldüklerini ve herkesin kendi yerini kiraya vermeye başladığını, sonradan H. G. mirasçılarının 1/2 paylarını davalı S..K.ye sattıklarını, ondan da oğlu olan S. K.nin satın aldığını, dükkanı ikiye ayıran duvarı yıkan davalı S..'in taşınmazın tamamını kullanmaya başladığını ileri sürerek, kendilerine ait bölüme elatmasının önlenmesini ve aradaki duvarın yeniden inşa edilerek eski hale getirilmesini istemişlerdir.Davalı S.dükkanın davacılara ait payını kiraladığını ve aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca aradaki duvarı yıktığını, haksız bir kullanımı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı S.ile davacılardan A.arasında düzenlenen kira sözleşmesinin geçerli olup diğer davacıların da muvafakat gösterdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kargir dükkan vasfındaki 11 sayılı parselin 1/2 payının davacıların miras bırakanı adına, diğer 1/2 payının ise davalı S.K.’nin dava dışı oğlu S. Kesici adına kayıtlı olduğu, taşınmazdaki dükkanın, ortasından duvar örülmek suretiyle önceki paydaşlar zamanından bu yana yarı yarıya fiili paylaşıma tabi tutulduğu, davalı S.’in ise ortadaki duvarı kaldırarak dükkanı bir bütün halinde kullanmaya başladığı sabittir.Davacılar, davalının, dükkanın ortasındaki duvarı yıktırıp fiili paylaşıma göre kendilerine isabet eden bölümü işgal ettiğini ve oğluna ait bölümle birlikte kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Davalı ise, çekişmeli bölümü, davacılardan A.ile aralarında düzenledikleri kira sözleşmesi uyarınca tasarruf ettiğini, diğer davacıların da sözleşmeye muvafakatleri bulunduğunu savunmuştur.Gerçekten de, davalı ile davacılardan A.arasında düzenlenmiş olan ve davalının kullanma biçimini ve kira ilişkisini doğrulayan tarihsiz ve harici bir sözleşmenin dosyaya ibraz edildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, önemli yönetim işlerinden olan taşınmazı kiralama işleminin geçerli kabul edilebilmesi için pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Anılan harici sözleşmede davacılardan A..yer almışsa da, diğer davacıların bu sözleşmeye muvafakat gösterip göstermedikleri yeterince açıklığa kavuşturulmuş değildir.Hal böyle olunca, tarafların bu yönde gösterecekleri delillerin toplanması ve toplanmış olan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, A...dışındaki davacıların sözleşmeye muvafakat edip etmediklerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 02.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.