Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4175 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14322 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/07/2011NUMARASI : 2009/135-2011/294Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları babası M.B.Y.'ın kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu taşınmazları davalı oğluna devrettiğini ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini olmazsa tenkis istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.04.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat B.K. ile temyiz edilen vekili Avukat N.K.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: 1)-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, mirasbırakan M.. B..'ın davalıya yapmış olduğu Perşembe ilçesinde bulunan 6 ve 17 parsellerdeki pay temlikleri ile M.ilçesindeki 6 no'lu mesken nitelikli taşınmazın temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenmek suretiyle bu taşınmazlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. O halde, davalının bu taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddi ile hükmün bu yöne ilişkin bölümünün ONANMASINA. 2)-Davalının, kabul kapsamına alınan Ankara'daki 40 no'lu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davalı E..'nin 31.12.1992 de .... Yapı Kooperatifinin üyesi ve ortağı olduğu, ortaklık payını annesi E.ye 1999 tarihinde sattığı, E.'nin ölümü ile ortaklık payının 2/8'inin eşi mirasbırakan M.B.a, diğer 6/8 payının ise her birine 3/8 oranında davacı ile davalıya miras yoluyla intikal ettiği ve murise isabet eden 2/8 oranındaki mirastan kaynaklanan kooperatif payının mirasbırakan tarafından 22.2.2007 tarihinde satış şeklinde davalı E.ye devredildiği ve daha sonra ferdi mülkiyete geçerek kat mülkiyeti oluştuğu ve 3/8 payın davacı, mirasbırakandan gelen 2/8 payla birlikte 5/8 payın da davalı adına sicil kaydının oluştuğu dosya kapsamı ve kayıtlarla sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan kat mülkiyeti kurulduktan sonra adına tesis edilen 2/8 oranındaki sicil kaydını satış suretiyle davalıya intikal ettirmemiş, kooperatif ortaklık payını devretmiştir. Böylesi bir olguda muris muvazaasının hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığından anılan temlikin koşulları varsa TMK'nun 560 ila 571.maddeleri arasında yer verilen tenkis davasına konu edilebileceği tartışmasızdır. Öyle ise mahkemece, bu taşınmaz bakımından da muris muvazaasına konu teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.Hal böyle olunca, anılan taşınmaz bakımından mirasbırakanın temlikine konu edilen pay yönünden davada tenkis isteğinin de bulunduğu gözetilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, bu konudaki toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmek suretiyle tenkis talebi bakımından bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 10.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.