Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4145 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16303 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ÇİFTLİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2012NUMARASI : 2011/232-2012/127Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile elatmanın önlenmesine ve 3.000,00.-TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,davacının elatmanın önlenmesi ve 1000,00.-TL ecrimisilin tahsili isteğiyle eldeki davayı açtığı,harca esas olmak üzere dava değerini 8.000,00.-TL olarak gösterdiği, yargılama aşamasında ise 18.05.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile harcını yatırmak suretiyle ecrimisil isteğini 3.000,00.-TL'ye yükselttiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (04.03.1953 tarihli 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu'nun 26., 27., 28., 30. ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştürSomut olayda mahkemece, elatmanın önlenmesi istenilen taşınmazın değeri keşfen saptanmadığı gibi, davaya konu her iki isteğin de ayrı ayrı kabulüne karar verilmesine karşın sadece kabulüne karar verilen 3.000,00.-TL ecrimisil bakımından karar ve ilam harcına hükmedilmiş, elatmanın önlenmesi yönünden ise harca hükmedilmemiştir. Esasen,alınacak nispi karar ve ilam harcının kabul kapsamına alınan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları yönünden resen gözetilmesi gerektiği açıktır.Hal böyle olunca, öncelikle davada elatıldığı ileri sürülen taşınmazın değerinin saptanması ve saptanacak bu dava değeri üzerinden peşin harcın tamamlatılması, bu gereklilik davacı tarafından yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabulü göre de dava dilekçesinde gösterilen dava değeri dahi dikkate alınmaksızın maktu harcın da altında olacak şekilde 4.00.-TL karar ve ilam harcına hükmedilmiş olması da isabetsizdir.Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.