Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4135 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 507 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : SAMANDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2007NUMARASI : 2005/236-2007/329Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki bulunduğu 24 ada 53 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik etmek isterken temlikin davalının hilesi sonucu işlemin satış şeklinde yapıldığını,davalının kendisinin yaşlılık ve tecrübesizliğinden faydalandığını, akitte şekli ve maddi unsurların ihlal edildiğini ileri sürüp hata ve hile nedeniyle tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı,dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını,iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,çekişme konusu taşınmazı davacının kendisine bakacağı inancıyla davalıya temlik ettiği,davalının bakım yükümlüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, hata ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekirki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca, davacıya tescil davası açması için imkan tanınması, tescil davası açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ondan sonra işin esası hakkında ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.