MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapuda pay tashihi davası sonunda, yerel mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt düzeltimi isteğine ilişkindir. Davacı ..., çekişme konusu taşınmazdaki davalı payının yanlışlıkla fazla yazıldığını ileri sürerek hatalı işlemin düzeltilmesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, aktif dava ehliyeti ve hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, bu tür davaların kural olarak ilgili kişiler ya da mirasçıları tarafından açılabileceği düşünülür ise de; gerek tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlarda Devletin kusursuz sorumluluğunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 1007. maddesi, gerek 17.08.2013 günlü ve 28738 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2013/5150 sayılı Tapu Sicili Tüzüğü'nün 74/4. maddesi ile (bu maddenin yollamasıyla) idarelerin davalarda taraf olabilmelerini düzenleyen 02.11.2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6., 7. ve 8. maddeleri, gerekse tapu müdürlüklerinin ...ne bağlı ve Genel Müdürlük olarak da ...na, yeni ismi ile ...na bağlı kuruluşlar olarak genel bütçe içinde ayrı bütçe ile yönetilen kamu kuruluşları arasında yer almış olmaları birlikte değerlendirildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı İdarenin hukuki yararının ve taraf ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.