MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TENKİSTaraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı...'ın, kayden malik olduğu 32 parselde bulunan 9 nolu bağımsız bölümü satış yoluyla; davalıya devrettiğini bedelini ödemek suretiyle üçüncü kişilerden satın aldığı taşınmaz, şirket ve kooperatif hisselerini ise ikinci eşi olan davalı üzerine tescil ettirdiğini, temlik ve tescillerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, ihlal edilen saklı pay bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar 16. HD'ce; “Miras bırakan, maliki olduğu ... 33 parselde bulunan 9 numaralı daireyi davalıya 21.11.1959 tarihinde satış yolu ile temlik etmiş, 16.11.1973 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile sahip olduğu bir kısım malvarlığını ve şirketlerde bulunan hisselerini davalıya vasiyet etmiş, akabinde muhtelif tarihlerde üçüncü kişilerden bedelini ödemek suretiyle alınan taşınmazlar ile şirketleri de davalı adına tescil ettirmiştir. Davacı temlik harici bırakılan araç, telefon ve şirket hissesini ortaklığın giderilmesi davasıyla tahsil etmiş, vasiyetname ile davalıya temlik edilen tarlalar, bina ve ev eşyalarına yönelik davasından ise feragat etmiştir. Muris tarafından satış yolu ile davalıya temlik edilen taşınmazı davalı 1966 tarihinde satış yolu ile devretmiştir. 9 nolu dairenin edinme tarihleri itibariyle saklı payı ihlal kastı ile temlik ettiği kanıtlanamadığından terekeye dahil edilmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Hal böyle olunca, temliklerin tamamı bedele dönüşmüştür. Yani ortada sabit tenkis oranında bölünme durumunun araştırılacağı bir muayyen mal vasiyeti veya temliki bulunmamaktadır. Buna rağmen davalıya 07.05.1995 tarihinde kullandırılan tercih hakkının konusu bulunmadığından hukuki değeri olmadığı gibi, bu tarihten itibaren tenkis alacağına yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir. Zira murisin bedel vermek suretiyle temlikte bulunduğu hallerde davalıya kazandırılan malların bedelleri de tenkise tabi olacaktır, ancak bu halde tenkise tabi tutulacak miktar, miras bırakan tarafından davalılara verilen paranın, mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerdir. Miras bırakan tarafından davalıya mal veya şirket alınırken verilen paranın miktarını saptamak, bu paranın mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değeri, paranın satın alma gücündeki değişimleri usulünce belirli kriterler dikkate alınmak suretiyle hesaplamak, gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişiden rapor almak, bu yolla belirlenen değerin tenkis hesabında dikkate alınacağını gözetmek (H.G.K.nun 30.11.2005 gün, ve 2005/2-581 Esas, 2005/672 sayılı Kararı ) bu şekilde davalı yararına yapılan kazandırmaların mirasın açıldığı tarihteki değerlerini doğru olarak tespit edip, bu değerler dikkate alınarak tenkis edilecek bedeli bulmak ve bu bedele dava tarihinden itibaren faiz uygulamak gerekir. Mahkemece bu yönde hesaplama yapılmak suretiyle ihlal edilen saklı payın murisin ölüm tarihinde ulaştığı değer 3.077,58.-TL doğru olarak tespit edilmiştir, ancak bu miktara dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz eklenmesiyle yetinilmesi gerekirken, hukuken geçerli olmayan tercih hakkının kullanıldığı tarihe uyarlama yapılmak suretiyle kararda gösterilen miktara hükmedilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.