MAHKEMESİ: MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/04/2007NUMARASI: 2006/343-2007/186Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu (eski) 1945 (yeni) 1980, 1981 ve 1982 parsel sayılı taşınmazların 18.029,00 m2’lik bölümüne davalının ağaç dikmek ve ev yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden, dava konusu taşınmazlardan 1981 parsel sayılı taşınmazın orman, 1982 parsel sayılı taşınmazın % 60 zeytin ve mütebaki pırnal meşelik ve makilik vasfı ile 13.06.2005 tarihinde hükmen ifraz suretiyle davacı Hazine adına tescil edildiği görülmektedir. Davalının geçerli bir hukuki sebep olmaksızın kayden Hazineye ait çekişme konusu taşınmazlara elattığının keşfen saptanarak, davalının elatmasının önlenmesine ve zeytin ağaçları dışında kalan zirai ve inşai muhtesatların yıkımına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, yukarıda değinildiği gibi 1982 parsel nolu taşınmazın % 60'ı zeytinlik niteliğindedir. Dosyaya ibraz edilen uzman zirai bilirkişi raporuna göre üzerinde değişik yaşlarda zeytin ağaçlarının olduğu saptanmıştır. Esasen bu zeytin ağaçlarının davalı tarafından ekilip meydana getirildiği belirlenmiş değildir. Bilindiği gibi, memleket ekonomisine önemli katkı sağlayan bu nitelikli zeytin ağaçlarının sökülüp kaldırılması zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerin aşılanması hakkındaki 3573 Sayılı Yasa ile bazı usul ve esaslara bağlanmıştır. Bu meyanda anılan yasanın 20. maddesinde açıklanan unsurlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde zeytin ağaçlarının sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, zeytin ağaçları yönünden Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmüde davalının yetişdirdiğinin saptanması halinde gözetilmek suretiyle, yıkım isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabuıüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.