MAHKEMESİ: DAZKIRI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/11/2008NUMARASI: 2006/49-2008/205Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 233 ada 24 parsel sayılı taşınmazı torunu R.’a satış yoluyla temlik ettiğini,oğlu adına velayeten satış kabul eden davalının daha sonra taşınmazı yine oğluna velayeten arkadaşı A.K.’a,onunda bir gün sonra yeniden davalıya satış yoluyla temlik ettiğini,satışların gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, dava konusu taşınmazın bedeli karşılığı satışlara konu edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 15030 parsel sayılı ta??ınmazı 20.04.1990 tarihli akitle yaşı küçük torunu R. T.’a satış yoluyla temlik ettiği, onun da 20.05.1991 tarihli akitle dava dışı A.K.’a, A. K.’ın da tekrar davalıya satış yoluyla devrettiği anlaşılmaktadır.Davacılar S., F., Y.’in anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış oldukları, yargılama sırasında mirasçılardan E.ve M.’in de davaya katılma talebinde bulundukları görülmektedir.20.04.2006 tarihli oturumda mahkemece, Avukat A. C..’ün dava açan davacılar ile katılma talebinde bulunan mirasçılar E.ve M.’in de vekili olarak davaya kabulüne karar verilmiş olmakla katılma isteğinin de uygun görüldüğü sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, anılan mirasçıların davacı yanında davaya katılma dilekçesinin harçlandırılması ve ondan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Anılan bu husus Harçlar Yasasının 27. ve devamı maddeleri ile HUMK.nun 413. maddesinin de bir gereğidir.Ne varki, mahkemece bu husus üzerinde durulmaksızın mirasçılar E.ve M. yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca; davacı yanında davaya katılma talebinde bulunan mirasçılar E.ve M.’in harcı ikmal etmelerinin sağlanması ile ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.